18 Ekim 2017 Çarşamba

ÇEVRE KİRLİLİĞİ HER YIL 12.6 MİLYON İNSANIN ÖLÜMÜNE SEBEP OLUYOR


Dünya Sağlık Örgütü’nün açıkladığı rapora göre her yıl 12,6 milyon insan çevre kirliliğine bağlı hastalıklar yüzünden hayatını kaybediyor. Açıklanan rapora göre ise her yıl 1,7 milyon insan sağlıksız çevre koşulları sebebiyle kansere yakalanıyor.

Dünya Sağlık Örgütü’nün açıkladığı rapora göre her yıl 12,6 milyon insan çevre kirliliğine bağlı hastalıklar yüzünden hayatını kaybediyor. Açıklanan rapora göre ise her yıl 1,7 milyon insan sağlıksız çevre koşulları sebebiyle kansere yakalanıyor.

Medya takibinin öncü kuruluşu Ajans Press, Dünya Sağlık Örgütü raporunu derledi. Ajans Press’in derlediği bilgilere göre dünya nüfusunun yüzde 92’si yüksek derecede kirli madde bulunan hava soluyor. Hava kirliliğine bağlı hastalıklar sebebiyle her yıl 6 milyon insanın yaşamını kaybettiği belirtilirken ölümlerin yüzde 90’ı düşük ve orta gelir düzeyi ülkelerde meydana geliyor. Ajans Press’in yaptığı medya incelemesinde hava kirliliğinin içinde bulunduğumuz yıl 4 bin 523 habere konu olarak medyanın önemli sağlık başlıklarından birisi olduğu belirlendi.

Dünyada havanın en kirli olduğu ülkeler sıralamasına baktığımızda Suudi Arabistan, Katar, Mısır ve Bangladeş havanın en kirli solunduğu ülkeler oldu. Havanın en temiz olduğu ülkeler ise sırasıyla; Solomun Adaları, Yeni Zelanda, Kiribati, Brunei Darüsselam, Vanuatu, İsveç, Micronesi, Fiji ve Avustralya oldu. Türkiye’de havayı en kirli soluyan ilk üç şehrimiz sırasıyla Batman, Hakkâri ve Gaziantep olarak belirtildi.
CLEANER MAGAZINE

Temizliğin tedarikinde süreç doğru işlemiyor


Günümüzde işletmeler, asıl işlerine odaklanarak verimliliklerini artırmak ve daha çok inovatife yönelebilmek amacıyla işletmeleri bünyesindeki tüm destek hizmetlerini outsource ediyor.


Günümüzde işletmeler, asıl işlerine odaklanarak verimliliklerini artırmak ve daha çok inovatife yönelebilmek amacıyla işletmeleri bünyesindeki tüm destek hizmetlerini outsource ediyor. Dış kaynaktan hizmeti tedarik ettiğinde de hem bu konuda uzman olan kurumlara işi teslim etmiş oluyor, hem o konuda maliyeti düşürebiliyor.
Giderek farklı alanlarda talep ediliyor olsa da dış kaynak kullanımı en fazla da temizlik alanında tercih ediliyor. Henüz meslek olarak kabul edilmemesine rağmen milyonu aşkın insan bu alanda istihdam ediliyor. Adına taşeronluk deyin, ne derseniz deyin, temelde işi ehline yaptırmak doğru ve faydalı bir sistem. Ama dış kaynağı doğru seçer, doğru uygular ve gereklerini yerine getirirseniz faydalı, amaca uygun olmuş olur. Hem maliyet avantajı sağlar, hem tesisinizin rutin bakımının sağlanması yanında korunmasını da sağlamış olursunuz. Elbette bu sayede çalışan ve müşterilerinizde temiz ve hijyen ortamda çalışır veya konuk olur.
Tesislerde temizlik ve hijyenin sağlanmasını ancak yeterliliği olan gerçek hizmet firmalarının sağlayabilmesi mümkünken işverenlerin dış kaynak tedarikinde çok da sağlıklı adımlar izlediklerini söyleyebilmek mümkün değil. Her hangi bir projenin yükleniciliğini üstlenebilmek için kapıda onlarca firma var olması belki etken ama hizmet sektöründe tedarik sürecini bu noktaya sadece firmaların kemiksiz olmaları getirmedi. İşverenlerimiz kendi kısa vadeli kar maksimizasyonları için buna çanak tuttu. Verdikleri bedel ile hizmetin sağlıklı görülüp görülemeyeceğine, firmaların bu kar marjlarıyla yaşayıp yaşamayacağına, yapmaları gereken yasal ödemeleri yapıp yapamayacaklarına bakmaksızın işe soyundurdular, hizmet (!) aldılar. Müteselsil yasal sorumluluktan kaçınmak için de formüller geliştirdiler. Salt düşük fiyata odaklı olarak seçilen temizlik hizmet firmasının, hatalı seçimle görevlendirilen yüklenicinin kendisinden beklenilen işe, göreve kaldıraç olabilmesi mümkün değildir. Bu tarz dış kaynak tedariklerinde süreçte hem ana işveren, hem de sözüm ona yüklenici firma ciddi kayıplara uğrar. Dahası insan kaynağı ve kamuyu da mağdur eder.
Bu tarz salt fiyata dayalı olarak iş alan firmaların işe başladıktan sonra İşveren’i aldatabilmeyi (!) beceremiyorsa kısa sürede işi bırakmak durumunda kalması, İşverenin rahatlıkla yenisini ikame edebilmesi asla çözüm değildir. Bu yaklaşımla İşverenler ancak “ucuz etin yahnisine” muhatap olabilirler. Çünkü, eğitimsiz iş görenler, vasıfsız operasyon kadroları, yanlış malzeme kullanımı ve teknikleri nedeniyle hem tesisleri erken yıpranıyor, hem de işi bilmeyenlerle işi % 27 daha fazla maliyet ve emekle çözümleme durumuyla baş başa kalıyorlar.
Ayrıca seçilen firmanın hizmet yeterliliği temelde olsa bile, aslında o firmada ödenen fiyatla, sözleşme bedeli ile bir anlamda sınırlandırılmış da oluyor. Bu durumda işleri outsource etmenin de bir anlamı kalmıyor. Müşterisine sadece çalışanının asgari ücretini yansıtabilen hizmet firması; ne iş güvenliği tedbirleri alabilir, ne eğitim verebilir, verdirebilir, ne vasıflı personel istihdam edebilir, üstelik kıdem tazminatı doğmaması için uzun vadeli, istikrara dayalı istihdam da sağlayamaz.
Fotoğraf bu iken İşvereninin “şapkadan tavşan çıkarması” talimatını da yerine getiremez. Dükkan satmak için danışman kullanan işverenler, o dükkanlarında rantabl çalışabilmesi ve tesisin korunması adına belki daha da önemli olan bu konuda, perakende uzmanından değil doğru iş tanımı, doğru fizibilite ve doğru görevlendirebilme için bu konuda uzmanlaşmış objektif danışmanlardan da destek almayı benimsemeliler.
Henüz çoğunluğu teşkil etmeseler de uzun vadeli hesap yapmasını bilen İşverenlerin, outsource mantığına uygun olarak daha iyi hizmet ve yeni yasal düzenlemeler sonucu yasal maddi sorunlarla karşılaşmamak için hizmetini giderek daha profesyonel, gerçekçi kurumlardan almayı tercih etmelerine şahit olmak da memnuniyet verici. Böyle örnekleri de, ağırladığı konuğunun sağlığını, hijyenini düşünen işverenleri de takdir etmek lazım. Örneğin Mecidiyeköy deki AVM’lerden birinde yürüyen merdivenlerin başına yeni bir reklam mecrası monte etmişler. Cihaz, aslında reklam mecrasından ziyade monitörün içindeki düzenekten yürüyen banda ulaşan ultraviyole ışınlarıyla sıfır toleransa sahip inovatif bir hijyen sağlayıcı. Müşterisine, çalışanına, konuğuna önem veren, bu konuda bütçeleme başarısını gösteren işletmelerin artması en büyük dileğimiz. Firmaların, hizmet yerine hayal satın almamak için uzun süre bir arada çalışabilecekleri, gerçek anlamda çözüm ortağı olarak görebilecekleri yetkin firmaları tercih edip, doğru maliyetlerle ilişkilerini sürdürmeleri; hem outsourcing felsefesine uygun olacak, hem de kendi işlerine daha bi odaklanıp iş verimliliklerinin, karlılıklarının artmasına neden olacaktır.
Tüm işletmelerimizin, özellikle de temizlik hizmetini dış kaynaktan tedarik eden kurumlarımızın gerçek anlamda dış kaynak kullanımının avantajını yaşamalarını, Milliyet Temizlik okurlarına ter temiz günler diliyorum
RECEP ALİ AKSOYLU
Acoor İş Geliştirme ve Hizmet Yönetimi

                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                           







Sıvı Sabunda ki Büyük Tehlike!


Çocuklarımızın sağlığını korumak için kullandığımız sıvı sabunlar zararlı kimyasallar içeriyor. Hijyen ve sağlık vaad ederken, aslında çocuklarımıza zarar veriyor !

Çocuklarımızın sağlığını korumak için kullandığımız sıvı sabunlar zararlı kimyasallar içeriyor. Hijyen ve sağlık vaad ederken, aslında çocuklarımıza zarar veriyor !
Mikroplara karşı daha güçlü olduğu düşüncesiyle kullanılan antibakteriyel sıvı sabunlar acaba gerçekten de mikroplarla savaşarak sağlığımıza katkıda bulunuyor mu?
Sıvı Sabun nedir?
Çoğumuzun düşündüğünün aksine, bildiğimiz katı sabunun sıvı hali değil maalesef.  Sıvı Sabun, kimyasal yağ asitlerine sülfat bazlı köpürtücü maddeler eklenerek sıvı halde hazırlanan bir tür deterjan..
Deterjan bazlı olduğundan da cildinizi kurutur, cildinizde gözle görünmeyen çatlaklar oluşturur ve bu çatlaklardan zararlı kimyasallar emilerek kolayca kana karışır.
Günümüzde, sıvı sabunları daha az mikrop yaydığı düşüncesiyle daha çok kullanıyoruz. Ege Üniversitesi’nin yaptığı araştırmalara göre sıvı sabun, elimizdeki açık yaralara temas etmesi durumunda cilt kanseri riskini artırıyor. Ankara Onkoloji Hastanesi’ne yapılan başvurularda son 4 yılda Cilt Kanseri hastalarının %94 oranında arttığı bildiriliyor.
Sıvı Sabun Nasıl Temizler?
Aslında sabun bir antiseptik, yani mikrop öldürücü değildir. Normal bir deri üzerinde, ölü deri hücreleri, kurumuş ter, çeşitli bakteriler ve toz vardır. Sabunun özelliği, mekanik olarak derimizin üzerinden bunların alınmasını sağlamasıdır.
Suyu ve yağı (ne yağı olursa olsun) aynı kaba koyarsanız birbirlerine hiç karışmazlar ,aksine su ve yağ molekülleri arasında birbirlerini iten bir güç vardır. Elimizi sadece su ile yıkadığımızda, derimizin üzerindeki yağ tabakası, suyun derimize temasına mani olur, onu dağıtır ve tam anlamı ile temizlik sağlanamaz. İşte burada sabun devreye girer ve elimizdeki kirlere yapışarak onları alır götürür. Bir bakıma çivi çiviyi söker tarzında temizlik sağlar.
Antibakteriyel Sabun Nedir?
Antibakteriyel Sabun ise, sıradan bir sıvı sabuna , mikroorganizmaları öldüren kimyasalların eklenmesi ile oluşur. En bilineni Triklosandır. Bu madde elimizdeki faydalı bakterileri de öldürerek cilt florasını bozar.Ayrıca Triklosan’ın kas ve iskelet sistemini bozduğu ortaya çıkmıştır. Kanserojen olduğu düşünülmektedir.
Triklosan Nedir?
Antibakteriyel sabunlar, diş macunları, deodorantlar, traş losyonları, kozmetikler gibi birçok üründe kullanılan bir maddedir. Yaklaşık olarak 40 yıldır bilerek veya bilmeyerek kullandığımız bu maddenin zararları ise 2000’li yıllarda yapılan araştırmalarla ortaya çıkmıştır.
Zararları;
  1. Kanada Tıp Birliği, 2009 senesinde bakterilerde antibiyotik direncine yol açtığı ve kloroform gibi sağlığa zararlı maddelerin oluşumuna sebep olduğu için triklosanın evlerde kullanılan ürünlerde yasaklanması istemiştir. Araştırmalara göre triklosanın sudaki klor ile reaksiyona girmesiyle kanserojen bir madde olarak bilinen kloroform oluşmaktadır.
  1. Triklosan sudaki serbest klorla birleşerek diklorofenol oluşumuna da yol açmakta; bu da ultraviyole ışınların etkisiyle dioksine dönüşmektedir. Oluşan dioksin miktarı çok az olmakla beraber bu madde çok toksiktir ve hormonları bozucu etkisi de vardır. Ayrıca bunların vücuttan atılmaları çok yavaş olup tabiatta da çok uzun süre kalırlar.
2006’ da kurbağalar ve fareler üzerinde yapılan araştırmalar çok düşük miktarlardaki triklosanın bile tiroit hormonlarının reseptörlerine bağlandığını ve tiroit hormonlarını bloke ettiğini ortaya çıkarmıştır.
  1. Birçok araştırmada triklosanın bakterilerin antibiyotiklere direnç kazanmasına sebep olduğu da gösterilmiştir.
  1. Triklosanla temasları fazla olan çocuklarda alerjilerin çok sık görüldüğü de pek çok araştırma ile ortaya konmuştur. Bazı kişilerde egzamaya yol açabileceği de bilinmektedir.
Antibakteriyel Anneler için sihirli bir kelime…
Antibakteriyel, anneler için adeta sihirli bir kelime maalesef . Bu ürünler sayesinde çocuklarını mikroplara karşı koruduklarını sanıyoruz. Üreticiler de bu durumun farkında ve annelerin bu hassasiyetlerini çok güzel kullanıyorlar.
Okullar açıldı. Televizyonlarda, gazetelerde annelere seslenen antibakteriyel sabun  reklâmları göreceksiniz. Oysa antibakteriyel ürünlerin günlük hayatta kullanılmasının faydalı olduğunu gösteren hiçbir delil yok. Aksine bir çok zararı var.
Doğal, Bitkisel Sıvı Sabun kullanarak çocuklarımızın sağlığını tehdit etmeden de , elimizdeki zararlı mikroorganizma ve kirlerden kurtulabiliriz.
Antibakteriyel sözüne kanmayın; sabun, jel, diş macunu, deodorant ve diğer benzeri ürünleri alırken içerisinde zararlı kimyasallar bulunmayanları tercih edin.
CLEANER MAGAZINE

Okullarda Temizlik, Hijyen ve Kontaminasyon Nedir?

MSS GRUP Yönetim Kurulu Başkanı A. Ömer KARAŞEHİRLİ

Bütün gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, Ülkemizde de okul temizliği konusunda öngörülen temel ilke; öğrencilerin ve okul personelinin sağlıklı ve güvenilir ortamlarda bulunmalarını temin etmek için, hastalık etmenlerinden uzak, fiziki şartların iyileştirildiği, güvenlik ve hijyen kalitesinin garanti altına alındığı şartların oluşturulmasıdır.

okul-kantini-denetim-formu-2014-2
Bütün gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, Ülkemizde de okul temizliği konusunda öngörülen temel ilke; öğrencilerin
ve okul personelinin sağlıklı ve güvenilir ortamlarda bulunmalarını temin etmek için, hastalık etmenlerinden
uzak, fiziki şartların iyileştirildiği, güvenlik ve hijyen kalitesinin garanti altına alındığı şartların oluşturulmasıdır.
Dünya nüfusunun hızla artması nedeniyle çevre kirliliği, ekonomik zorluklar, eğitim yetersizliği temizlik ve
hijyen sorunlarını derinleştirmekte, güvenli ortam oluşturmayı zorlaştırmaktadır.
Makalemde toplumun içinde yaşadığı ekolojik değişimi, sosyo ekonomik ve kültürel etmenleri, biyolojik ve
fiziksel çevreyi de dikkate alarak, ilköğretim çocuklarının yeterli hijyen seviyesine sahip ortamlarda eğitimlerini
tamamlamaları için fiziksel, kimyasal ve biyolojik kirliliklere karşı yapılması gerekenleri bir kez daha
hatırlatmaktır.
Temizlik sadece gözle görülebilen kirlerin uzaklaştırılmasını ifade eder. Ancak gözle göremediğimiz ve yaşayan
canlıların oluşturduğu (mikroorganizmalar) çok daha fazla tehlike arz eden, hastalık yapıcı kirlilik çevremizde
oldukça yoğundur. Gözle göremediğimiz bu zararlı yaşayan canlıları ortamdan uzaklaştırmamız gerekir ki
ortamı sağlıklı hale yani hijyenik hale getirelim.
Mikroorganizmaların elleri ve ayakları yoktur. Bir yerden bir yere hareketleri sadece hava akımı, ellerimiz,
ayaklarımız, kullandığımız alet ve ekipmanların yer değiştirmeleri ile gerçekleşir. Biz buna kontaminasyon yani
bulaşma diyoruz. Kontaminasyona çarpıcı bir örnek verelim, tuvalette ıslak taharet aldıktan sonra elimizi
yıkamak amacı ile ilk dokunduğumuz musluk artık e-koli ile tanışmıştır. O musluğa dokunan her kişi ister
istemez e- koliyi eline bulaştırır ve o el uygun yıkanmadığı takdirde dokunduğumuz her yere e- koliyi taşır.
Bir mikroorganizma her 20 dakikada bir ikiye bölünerek çoğalır. Elimize aldığımız 1 adet e-koli 7 saat sonra
2.000.000, 12 saat sonra 1.000.000.000 adet olur. 2.000 adet bakteri bir araya geldiği zaman bir toplu iğnenin
başı büyüklüğünde alanı kaplar ve biz halen göremeyiz. Elimizi yıkamadığımız takdirde burnumuzu oynarsak
solunum, yemek yersek sindirim sistemi, açık yaralarımız var ise kan yolu ile direkt vücudumuza e- koliyi alırız.
Yaklaşık 48 saat (bu süre mikroorganizma cinsine göre değişir) sonra da hastalanırız.
Değerli okuyucular, asıl önemli konu kontaminasyon dediğimiz bulaştırma yollarının önlenmesidir. İnanın yanlış
uygulanan bir temizlik işlemi her yeri sağlıksız hale getirebilir. Tuvaletten yemek masamıza zararlı
mikroorganizmaları farkında olmadan taşıyabiliriz. İlk öncelik kişisel hijyene, ikinci öncelikte temizlik ve hijyen
uygulamalarının doğru yöntemle yapılmasına dikkat etmektir.
Sevgili veliler, okula başladığınız ilk günleri hatırlıyor musunuz? Artık aile büyükleriniz daha önceden olduğu
kadar sizlerle birlikte değillerdi. Öğretmenleriniz ve arkadaşlarınızla birlikte yeni bir ortamdaydınız. Okula
başladığınız ilk günlerden itibaren eskisinden daha fazla ev dışında vakit geçiriyor ve farklı arkadaşlarınızla aynı
ortamı paylaşıyordunuz. Acaba büyüme ve gelişmeniz için gerekli olan güvenilir ve hijyenik bir ortamda
mıydınız? Bu ortamın sağlıklı kalması için sizin de sorumluluklarınız var mıydı? Şimdi var, artık daha bilinçliyiz ve
yaşadığımız tecrübelerimizi çocuklarımıza aktarma zamanıdır.
Temizlik ve hijyen, sadece okul yönetiminin sorumluluğunda değildir. Okul yöneticilerinin, öğretmenlerin,
öğrencilerin, velilerin, tedarikçilerin, temizlik elemanlarının hatta okula ziyarete gelen her kişinin
sorumluluğundadır. Önemli olan bilinçli olmak ve bu bilinci alışkanlık haline getirmektir.
Bu anlamda ülkemizde Beyaz Bayrak projesi üretilmiş, ve MEB konu hakkında çalışma başlatmıştır. Konu
hakkında ki bilgiyi sosyal medyadan inceleyebilirsiniz.
Hem bir vatandaş ve veli olarak, hem de bir işletme sahibi olarak bilgilenmek isteyen herkes için 0216 660 08
98 numaralı telefonumuz Temizlik ve Hijyen sistemleri ile ilgili bilgi ve teknik yardım konusunda hazırdır.
Saygılarımla, Arif Ömer KARAŞEHİRLİ Mart.2013
Okullarda Beyaz Bayrak Nedir?
Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlıkları tarafından, okulların temizlik ve hijyen konusunda teşvik edilmesi amacıyla
yürütülen proje çerçevesinde, temizlik açısından 100 üzerinden 90 alan ilköğretim okullarına beyaz bayrak
verilmektedir.
Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, toplum sağlığını koruma ve
geliştirme, yaşam kalitesini yükseltme, temizlik ve hijyen konusunda yeterli eğitim almış sağlıklı nesiller
yetiştirmenin, kamu kurum ve kuruluşlarının asli görevleri arasında olduğu vurgulanmıştır. Umumi Hıfzısıhha
Kanunu gereği toplum sağlığını koruma ve geliştirmenin bakanlığı asli görevlerinden olduğunu kaydeden
yetkililer, bu bağlamda Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliğine gidilerek, ilköğretim okullarının belli kriterler esas
alınarak denetlenmesinin öngörüldüğünü kaydetmişlerdir.
Proje kapsamında, çocukların ruh ve beden sağlığının korunması amacıyla ilköğretim okullarına yönelik hijyen
kurallarının belirleneceği ´´Okul Sağlığı Denetleme Formu´´ hazırlanmıştır.
Buna göre, okul içi ve çevresi, idari birim, öğretmen odası, kütüphane, ısıtma durumu, spor ve tiyatro salonu,
atölyeler, laboratuvarlar, revir, kantin, tuvaletler ve içme suları göz önüne alınarak 100 puan üzerinden bir
değerlendirme yapılmaktadır.
Bu çerçevede iki Bakanlığın yetkililerince denetlenen okullarda, yapılan değerlendirme sonucunda 90 ve
üzerinde puan alan okullara, sağlık ve temizliği simgeleyen beyaz bayrak ve sertifika verilecek. Bu belge 2 yıl
süreyle geçerliliği olacak, kontroller de bu süre içinde devam edecektir.
“BEYAZ BAYRAK” İŞ AKIŞI
1-Konunun İl Milli Eğitim Müdürlüğü kanalı ile okullara “Okul Sağlığı Denetim Formu” (EK:1) ve “Başvuru
Formu” (EK:2) ile birlikte duyurulması,
2- Başvuruların “Beyaz Bayrak Denetim Formu” ndaki bilgiler dikkate alınarak İl Milli Eğitim Müdürlüğü kanalı
ile İl Sağlık Müdürlüğüne yapılması,
3-Başvuru yapan okulların, Gıda ve Çevre Kontrol hizmetlerinden sorumlu İl Sağlık Müdür Yardımcısı, Gıda ve
Çevre Kontrol Şube Müdürü veya personeli ve İl Milli Eğitim Müdürlüğünden iki yetkilinin katılımı ile
oluşturulacak denetim ekibi tarafından denetim formuna göre denetlenmesi ve denetim raporunun
düzenlenmesi,
4-Yapılan denetim sonucunda 100 puan üzerinden 90 ve üzeri puan alan okulların denetim raporları ile
başvuru belgelerinin birer nüshasının “Sertifika” düzenlemek üzere Bakanlığımıza gönderilmesi,
5-Bakanlığımızca “Beyaz Bayrak Sertifikası” (EK:3) hazırlanarak İl Sağlık Müdürlüğüne gönderilmesi,
6- İl Sağlık Müdürlüğünce İl imkanlarından yararlanarak söz konusu okullara okul sağlığını ve temizliğini
simgeleyen “Beyaz Bayrak” (EK:4) ve “Prinç Levha” (EK:5) hazırlanması,
7-Bakanlığımızca düzenlenen sertifika ile birlikte İl Sağlık Müdürlüğünce hazırlanacak olan “Beyaz Bayrak” ve
“Prinç Levha” nın İl Sağlık Müdürü ve İl Milli Eğitim Müdürü tarafından söz konusu okullara takılması,
8-Düzenlenen sertifikanın iki yıl geçerli olması,
9-Bakanlığımızca “Beyaz Bayrak” verilen okulların listesinin 2 aylık periyotlarla Milli Eğitim Bakanlığına
gönderilmesi.
“BEYAZ BAYRAK” OKUL DENETİM FORMU
OKULUN ADI: BİNA SAYISI: SINIF SAYISI: ÖĞRETMEN SAYISI:
TELEFONU: ÖĞRENCİ SAYISI (KIZ): TOPLAM PERSONEL SAYISI:
ADRESİ: ÖĞRENCİ SAYISI (ERKEK):
A. OKUL ÇEVRESİ E.İDARİ BİRİM, ÖĞRETMEN ODASI, KÜTÜPHANE 37.Okul su deposu uygun niteliktedir (temizlenebilir iç
1.Okul çevresinde çöp ve atık yığınları, su birikintileri,
zararlı canlıların yerleşmesine yol açacak ortamlar yoktur. 1 19.Temiz ve düzenlidir. 1 38.Okul su deposu temizliği düzenli olarak yapılmakta ve
2.Bahçenin etrafı çevrilidir. 1 20.Günlük olarak ıslak ya da makineyle temizlik
3. Bahçe temiz (çöp, atık, su birikintisi vb yok) olup bahçe
zemini düzgündür. 2 21.Çöp kovası vardır. 1 40.Kuyu/şebeke su numuneleri İTASHY ’ te belirtilen
4.Bahçede çöp kovaları ve çöplerin toplandığı sistem
vardır. 2 F.SPOR SALONU, TİYATRO SALONU,
5.Bina dış görünümü bakımlıdır. 1 22.Temiz ve düzenlidir. 1 41. Çalışanların portör muayeneleri düzenli olarak
B. BİNA İÇİ 23.Günlük olarak ıslak ya da makineyle temizlik
6.Tüm zeminler kolay temizlenebilir malzemeden
yapılmıştır. 1 24.Çöp kovası vardır. 1 43.Son kullanım tarihi geçmiş gıda bulunmamaktadır. 2
7.Tüm duvarlar yerden 120 cm yüksekliğe kadar
yıkanabilir boya ile boyalıdır. 1 G. TUVALET VE LAVABOLAR 44.Tarım Bakanlığı’ndan izinli gıdalar kullanılmaktadır. 2
8. Zararlılarla mücadele yapılmaktadır. 1 25.Kız ve erkek öğrenciler için yeterli sayıda tuvaleti vardır. 2 45.Fiziki koşullar, havalandırma ve aydınlatma yeterlidir. 2
C. KORİDORLAR 26.Öğretmen ve personel için yeterli tuvalet vardır. 1 46.Duvar ve zeminler temiz ve bakımlıdır. 2
9.Temiz ve düzenlidir. 1 27.Yeterli sayıda lavabo vardır. 2 47.Lavabo bulunmaktadır. 2
10. Her koridorda yeterli sayıda kapaklı çöp kovası vardır. 2 28.Tuvaletler temizdir, su birikintisi yoktur. 2 48.Personelin giysisi temizdir. 2
11. Az kullanılan alanlar (merdiven altı, çatı boşluğu vb)
temizdir. 1 29.Her teneffüs sonrası temizlik yapılmaktadır. 2 49.Gıda hazırlama işi yapan personel eldiven
D. SINIFLAR 30.Tuvalet pencerelerinde sineklik vardır. 1 50.Gıdalar uygun koşullarda saklanmaktadır. 3
12.Öğrenci sayısı 40’ı geçmemektedir. 1 31.Her kabinde çalışır sifon, tuvalet kağıdı, askı, çöp kovası
13.Sınıflar temiz ve düzenlidir. 2 32.Tuvalet ortak alanda sıvı sabun, kağıt havlu/kurutma
yapılmaktadır. 2 33.Su kesintisi durumunda tuvaletlere su sağlayacak sistem
14.Günlük olarak ıslak ya da makineyle temizlik
15.Her sınıfta kapaklı çöp kovası vardır. 2 34.Uygun kanalizasyon istemi vardır. 2 53.İlkyardım dolabı vardır. 1
16.Açılır pencerelerde sineklik bulunmaktadır. 1 H.İÇME SUYU 54.İlkyardım dolabında uygun ve yeterli malzeme
17. Aydınlanması uygundur. 1 35.Şebeke suyu kullanılmaktadır. 5 K.DİĞER
18. Her teneffüste havalandırılmaktadır. 2 36. Su kesintilerine karşı okulda su deposu vardır. 1 55.Temizlik işiyle görevli yeterli sayıda personel vardır. 2
Form arka sayfadaki kılavuza göre doldurulacaktır.
AP VP AP VP AP VP
yapılmaktadır. 1 39.Musluktan alınan su numunesinde klor düzeyi
ATÖLYELER, LABORATUVARLAR I.KANTİN
yapılmaktadır. 1 42.Kullanılan araç, gereç ve malzemeler temizdir. 2
ve kova içinde çöp poşeti vardır. 5 51.Öğrencilerin ulaşabileceği yerde çöp kovası vardır. 2
makinesi ve çöp kovası vardır. 3 J.İLKYARDIM
vardır. 2 52.Yeterli sayıda ilkyardım eğitimi almış personel vardır. 2
“BEYAZ BAYRAK” OKUL DENETİM FORMU DOLDURMA KLAVUZU
1. AP ağırlıklı puan, VP verilen puan anlamına gelmektedir.
2. Puanlamada;
a. Toplamda 100 üzerinden 90 puan alan okul,
b. Spor salonu, tiyatro salonu, atölye ve laboratuvardan (F Bölümü) hiçbirisi bulunmayan okullarda 97 üzerinden 87
c. Kantini (I Bölümü) bulunmayan okullarda 73 üzerinden 66 puan alan okul,
d. Spor salonu, tiyatro salonu, atölye, laboratuar (F Bölümü) ve kantin (I Bölümü) bölümlerinden hiçbirisi
puan alan okul,
bulunmayan okullarda 70 üzerinden 63 puan alan okul ,
“Beyaz Bayrak” almaya hak kazanır.
3. Madde 10 ve 15’te çöp kovası kapaksız ise 1 puan verilecektir.
4. Madde 25’te 20 kız öğrenci için bir, 40 erkek öğrenci için bir tuvalet olacak biçimde hesaplama yapılarak her iki grup için
de yeterli sayıda ise tam, biri için yeterli sayıda ise 1 puan verilecektir.
5. Madde 27’de 60 öğrenci için bir lavabo olacak biçimde hesaplama yapılacaktır.
6. Madde 31 ve 32’de sayılan her bir özellik için 1 puan verilecektir.
7. Madde 35’te kuyu suyu kullanılıyorsa 1 puan verilecektir.
8. Su deposu olmayan okullarda Madde 37 ve 38 için puan verilmeyecek, 2 puan Madde 35’e eklenecektir.
9. Madde 39 için yerinde klor ölçümü yapılacaktır.
10. Madde 40 için su numunesi alınacak ve İTASHY (İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik) Ek-1a’da yer alan
3 mikrobiyolojik parametreye uygunluk değerlendirilecektir.
11. Madde 41’de kontrollerin yapıldığı beyan edildiği halde kayıtlar gösterilemezse 3 puan verilecektir.
12. Madde 52’de İlk yardım Yönetmeliği gereği her 20 personel için ilkyardım eğitimi almış bir personel olacak biçimde
toplam personel sayısına göre hesaplama yapılacaktır.
CLEANER MAGAZINE

Hayat Kimya’da Uluslararası Atama


Hızlı tüketim ürünleri sektöründeki 30 yıllık deneyiminden güç alarak globalleşme yolunda önemli adımlar atan Hayat Kimya, son olarak Türkiye Genel Müdürlüğü görevine Enes Çizmeci’yi getirdi.

Hızlı tüketim ürünleri sektöründeki 30 yıllık deneyiminden güç alarak globalleşme yolunda önemli adımlar atan Hayat Kimya, son olarak Türkiye Genel Müdürlüğü görevine Enes Çizmeci’yi getirdi.
Yeni Genel Müdür Enes Çizmeci, Türkiye’de doğup bugün 100’e yakın ülkede bulunan Molfix, Molped, Bingo, Papia ve Familia gibi güçlü markaların tüm Türkiye operasyonundan sorumlu olacak. Çizmeci, Hayat Kimya’da ticari pazarlama müdürü rolünün ardından son 3 senedir şirketin temizlik kağıtları yatırımı bulunan Rusya organizasyonunda Genel Müdürlük görevini yürütüyordu.
Cezayir, Mısır, İran, Rusya, Nijerya, Fas, Bulgaristan’daki yatırımlarıyla 8.000’e yakın çalışanı bulunan şirket, “Hayat” deneyim ve kültürünü yurtdışındaki organizasyonlara taşımak ve bu kültürün devamlılığını sağlamak için üst yönetim rollerinde uluslararası atamalar yapıyor. Son olarak Enes Çizmeci’yi Rusya’dan Türkiye Genel Müdürlüğü rolüne getiren Hayat Kimya, globalleşme yolunda dinamik bir yapıyla büyümeye devam ediyor.
Çizmeci, Robert Koleji ardından lisansını Güney Kaliforniya Üniversitesi’nde yapmış, Koç Üniversitesi’nde MBA tamamlamıştır.
CLEANER MAGAZINE

İSPARK’ın havalimanı otoparkları 2 saat ücretsiz olacak


İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan İstanbul Otopark İşletmeleri AŞ (İSPARK), tarafından Sabiha Gökçen ile Atatürk havalimanlarına yakın mesafede bulunan yaklaşık 3 bin 500 araç kapasiteli otoparklardaki ücretsiz uygulama süresinin uzatıldığı bildirildi.

Sürücüler, İSPARK’ın havalimanı otoparklarını 2 saat ücretsiz kullanabilecek.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan İstanbul Otopark İşletmeleri AŞ (İSPARK), tarafından Sabiha Gökçen ile Atatürk havalimanlarına yakın mesafede bulunan yaklaşık 3 bin 500 araç kapasiteli otoparklardaki ücretsiz uygulama süresinin uzatıldığı bildirildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre, İSPARK’ın havalimanı otoparklarında başlatılan 1 saatlik ücretsiz park uygulaması yoğun ilgi gördü.
Artan talep ve vatandaşların isteği doğrultusunda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ın talimatıyla yurt içi ve yurt dışından gelen yolcuların gecikme süreleri de dikkate alınarak, ücretsiz uygulama süresi 2 saate çıkarıldı.
CLEANER MAGAZINE

Pınar Kadırgan, Türk Henkel’in Yeni İnsan Kaynakları Direktörü oldu

Henkel ailesine katılan Pınar Kadırgan daha önce 14 yıl boyunca görev yaptığı Cargill’de, Gıda İş Kolu Orta Doğu, Türkiye ve Kuzey Afrika İnsan Kaynakları Direktörü pozisyonunda bulunuyordu.



Türk Henkel’de Pınar Kadırgan Türkiye ve İsrail’den sorumlu İnsan Kaynakları Direktörlüğü görevine getirildi.  

Henkel ailesine katılan Pınar Kadırgan daha önce 14 yıl boyunca görev yaptığı Cargill’de, Gıda İş Kolu Orta Doğu, Türkiye ve Kuzey Afrika İnsan Kaynakları Direktörü pozisyonunda bulunuyordu. Toplam 18 yıllık çalışma deneyimi bulunan Kadırgan, onun öncesinde de HSBC ve Demirbank’ta çeşitli insan kaynakları pozisyonlarında görev yaptı.

Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü mezunu olan Pınar Kadırgan, bundan böyle Henkel’de Türkiye ve İsrail’den sorumlu İnsan Kaynakları Direktörü olarak görev yapacak. New York Üniversitesi İnsan Kaynakları Yönetimi Sertifika Programı’nı tamamlayan ve iyi derecede İngilizce bilen Kadırgan, evli ve 1 çocuk sahibi.

Henkel’de görev almaktan dolayı duyduğu memnuniyeti ifade eden Pınar Kadırgan yaptığı açıklamada “Henkel, müşterileri, tüketicileri, çalışanları ve faaliyet gösterdiği tüm toplumlar için değer yaratmayı benimsiyor. İnsan kaynakları olarak biz de iş birimlerimizin ve fonksiyonlarımızın stratejik bir iş ortağı olarak, geleceği şekillendirirken kuruluşumuza güç katmak için elimizden geleni yapacağız.” şeklinde konuştu.
CLEANER MAGAZINE

9 Eylül 2017 Cumartesi

Pidelerin Efendisi Mehmet Usta !


Pidelerin Efendisi Mehmet Usta !

Evliya Çelebi’nin söylediği “Dağlarından yağ, ovasından bal akar” sözlerinin tam karşılığıdır; Söke...

Evet başlık çok iddialı, inanmayan gidip Söke’de bu lezzeti tadacak. Mehmet ustanın ellerinden harika bir sanat eseri çıkmış oluyor. Söke’nin yeşilliklerle beslenen hayvanlarının taze etleri, köylerden toplanan otlarla hazırlanan vejetaryen çeşitleri ve tabii ki dünyada unun markası Söke un ile birleştiğinde inanılmaz bir lezzet meydana geliyor.
Mehmet ustayı yıllardır tanırım her Söke’ye gittiğimde muhakkak uğrar muhteşem pidelerinden tadarım. Benim favorim kıymalı yumurtalıdır. Hatta Allah uzun ömür versin 106 yaşında olan anneanneme de götürmeyi hiç ihmal etmem. Her yörenin pidesi lezzetlidir bana göre iddialı olarak söylüyorum Söke pidesinin yerini hiç biri tutmaz.
Bana soruyorlar neden pideyi kafaya taktınız?
Çünkü eşsiz bir tat! Etkilendiğim tarafı basit olması, üç şeyin bileşiminden oluşuyor. Karışık değil. Her ağız tadına uygun. Önemli olan taze ürünlerden yapılıyor olması. Pizza gibi dondurulmuş malzemeden değil...
Neden iyi pazarlanmıyor?
Bakın, yabancılar bir ürün alıyor, o ürünü ulusallaştırıyorlar. Ona bir kimlik kazandırıyorlar. Hamburgere ve cola’ya yaptıkları bu. Mesela hamburger üç parçadan oluşuyor; ekmek, köfte ve sos. Mesele bu, basit olanı lezzetli yapmak ve pratikleştirmek. Birkaç dakikada hazırlanabilmeli. Pide de öyle bir ürün. Çıtır veya yumuşak  hamurun üzerine konulmuş bir, iki en fazla üç malzemeden oluşuyor. Dünyada nasıl hamburger ve pizza sevmeyen yoksa, pide de öyle, bir tatsalar hastası olurlar, bu kadar iddialıyım!

Söke Pidesini dünya platformuna taşımak istiyorum. Bunun içinde Belediye Başkanı Sayın Süleyman Toyran ile görüştük. Umarım 2018 yılında güzel bir pide festivali yapabileceğiz.