12 Nisan 2015 Pazar

İSTOÇ’ta neler oluyor !!!


Endüstriyel ve Kurumsal Temizlik Sektörünün Hacimli Tedarikini gerçekleştiren ve bu sektörün kalbi olarak nitelendirilen İSTOÇ PAZARI son aylarda batan firmalar nedeniyle adından sıkça söz ettiriyor. Ekibimizin yaptığı araştırmalar ve bilgi veren esnafların ortaya koyduğu rakam 50 milyon TL’ nin üzerinde nitelendiriliyor.
Hatta, sektöre kredi veren bankaların çoğunun İSTOÇ esnafına kredileri kestiklerini ,sektöre bakışlarının değiştiğini,bundan etkilenen birçok firma olduğunu belirten esnaflar,reel olarak çalışmayan sadece tabelaları olan firmaların bu sektörü kötü temsil ettiklerini,sektörde denetim mekanizmasının mutlaka çalışmasını istediklerini vurguladılar.
Merdiven altı imalatın hiç durmadan devam ettiğini, denetimlerin şart olması gerektiğini ifade eden marka sahibi, kaliteli üretim yapan ve reel fatura kesen esnaf bu negatif algıdan kendilerinin de çok etkilendiklerini söylediler.
Kolay yoldan para kazanmak isteyen tabela şirketlerinin, paravan olarak kullandıkları dükkanlarına göstermelik ve neredeyse çöp haline gelmiş hatta sağlık ve hijyeni tehdit eden ürünlerle tıka basa doldurduklarını, Anadolu esnafının ve tüketicinin göz aldanması ile kandırıldığını, 6 ay gibi kısa bir sürede ticarete başlayan ve haksız kazanç sağlayan dükkanların önünde son model araçların yer aldığını üzerine basa basa aktardılar. Bu arada araya serpiştirilerek konulan markalı ürünleri satan marka sahibi şirketlerin alacaklarını altı ayın üzerinde zor tahsil edebildiklerini çoğunu da tahsil edemedikleri için mağduriyet yaşadıklarını üzülerek söylediler.
Buraya nasıl gelindiğini, yani sonucun nasıl oluştuğunu biraz sorguladığımız da da, gördük ki işin kaynağı yanlış ihale yönlendirmelerinin neticesinde dışardan hizmet desteği sağlayan Temizlik Firmaları, Toplu Yemek Üretimi yapan Şirketler, Kamu Kurum ve Kuruluşlarına ihaleye girerek tedarik işlemlerini gerçekleştiren ara şirketlerin hacimsel ürün talepleridir. Talepler genelde fiyat odaklı eğilim göstermektedir. Tüm yasal çerçevelere sahip, standartlara uygun üretim yapan bir kimya fabrikasının 180 TL’ ye satabildiği Bulaşık Yıkama Deterjanının 25 TL’ ya (sıfır bidon fiyatı 8 TL’ dir), ortalama standardı 375 gr. olan ıslak bir mopun 7 – 14 TL olması gereken fiyat aralığından değil 0,80 TL gibi tamamen atıklardan elde edilmiş merdiven altı üretilen çöp mahiyetindeki moplardan satıldığını söylemek pazarın durumu hakkında okuyucularımıza bir fikir verecektir.
Peki, şu ana kadar alan ve satan hep memnundu ki Pazar büyüyerek süregeldi. Maalesef durum hiçbir zaman böyle olmadı, her iki üç yılda bir büyük bataklar verildi. Bu arada çok kaliteli şirketlerde nasibini aldı. Nasıl oluyor da kapısında markalı araba duran bir şirket 0,80 TL mop satarak bu lüksü yaşayabiliyor!? Ayrıca ikinci bir etken SPOT MAL satışlarıdır, ortada reel olmayan faturalar karşılığı alınıp satılan ve muhtemelen bir yerlerden ya çalınarak, ya da dolandırılarak elde edilen ürünlerdir. Devlet KDV yönünden kaybederken, standart üretim yapan üreticide batırılıyor. Hakimin karşısına dolandırılmış bir sanayici olarak çıkan kaliteli üretici; basiretsiz tacir, beceriksiz işi bilmeyen biri olarak ayrıca lekeleniyor.
Çark nasıl dönüyor? Biraz daha derine inersek olayın ilk nedeni düşük fiyatlardan alınan ihaleler neticesinde oluşan ucuz ürün talepleri, ikinci nedeni de karsız alınan işler neticesinde %18 KDV’ nin kar merkezi gibi görünüyor olmasıdır.
Gerisini siz okuyucularımızın tecrübelerine ve takdirine bırakıyoruz.
Cleaner magazine Haber

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder