17 Ocak 2017 Salı

Sofra/Compass Group Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Nihat Kartal,Türkiye’de toplu yemek sektörü, yıllık 20 milyar TL’lik bir ekonomik değere sahip.


Sofra Grup’un %100 sahibi olan Compass Group PLC, dünyanın en büyük yiyecek, içecek, servis ve organizasyon kuruluşu.Sofra/Compass Group Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Nihat Kartal ile sektörü ve 2017 hedeflerini konuştuk.
Toplu yemek sektörünün Türkiye’deki konumu nedir? Sizin sektöre kazandırdıklarınız neler?
Türkiye’de toplu yemek sektörü, yıllık 20 milyar TL’lik bir ekonomik değere sahip. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan gıda üretim izni almış 5.000 işletme mevcut ve 400.000 kişiye istihdam sağlanıyor. Ekonomiye katkısı oldukça yüksek ve son yıllarda en hızlı büyüyen sektörlerin başında geliyor diyebiliriz. Tabii ki burada dünyada yaşanan ekonomik gelişmelere bağlı olarak her alanda ortaya çıkan küresel rekabetin hazır yemek sektöründe de kendini gösterdiğinin altını çizmek gerek. Sofra/Compass Group olarak toplu yemek sektöründe Türkiye’de açık ara lider durumdayız.
Sektörde bizi farklı kılan en önemli özelliklerimizden birisi deneyimli insan ve operasyonel gücümüzü doğru kullanmamız. Bunlarla birlikte çözüm odaklı yönetimimiz, sorunlardan kaçmamamız ve müşteri beklentilerini doğru yönetmemiz, grubumuzun başarısındaki ciddi etkenlerdir.
Türkiye çapında 81 ilde, 3000 farklı lokasyonda Türkiye’nin her yerine hizmet götürüyoruz. Toplu yemek hizmeti verdiğimiz kuruluşların kendi tesislerinde kurduğumuz mutfaklarımızdan ve Türkiye genelindeki 5 merkezi üretim tesisimizden günde toplam 1 milyon öğün yemek üretimi gerçekleştiriyoruz.
Yılda yaklaşık 250 milyon öğün yemek üretimine tekabül eden bu verilerden yola çıkarak tüm Türkiye’yi yılda 3 defa beslediğimizi söyleyebiliriz. 22 binden fazla çalışanımızla sektörün en büyük firmasıyız ve Türkiye’de özel sektörde sanayi kuruluşları arasında en büyük 3’üncü işveren olmamız da istihdama sağladığımız katkının en önemli kanıtı ve bundan gurur duyuyoruz.
Sofra Compass Group’un dünyadaki konumundan bahseder misiniz? Yaptığınız çalışmalar neler ve ulaşmak istediğiniz nokta nedir?
Sofra Grup’un %100 sahibi olan Compass Group PLC, dünyanın en büyük yiyecek, içecek, servis ve organizasyon kuruluşu. Compass Group PLC, 50 ülkede, 50 bin farklı lokasyonda, yıllık 19,9 milyar Pound cirosuyla ve 500 binin üzerinde çalışan personeliyle hizmet sunan dünyanın 6. büyük işvereni. Londra Menkul Kıymetler borsasına kote ve hisseleri FTSE 100 içinde işlem görüyor. 2015 yılında Fortune “Global 500” sıralamasında ise Compass Group dünyanın en büyük 418. kuruluşu olarak listelendi.

Sofra/Compass Group Türkiye olarak EUREST ve OBASAN markalarımızla iş merkezlerine ve fabrikalara, SCOLAREST markamızla eğitim kurumlarına, MEDIREST markamızla da sağlık kurumlarına toplu yemek hizmeti veriyoruz. EUREST SERVICES ile tesis işletim, bakım ve onarım, temizlik, iç taşıma ve depolama, idari ve ofis destek, açık alan ve çevre bakım gibi destek hizmetleri, EUROSERVE GÜVENLİK markamızla da koruma ve güvenlik hizmetleri sunuyoruz. Türkiye’nin 81 ilinde, 3 bin farklı lokasyondayız.
Bugün Compass Group içinde, 50 ülke arasında ilk 7’deyiz. Avrupa’da ise ilk 3’te yer alıyoruz. Bu da Türkiye olarak çok başarılı çalışmalara imza attığımızın bir göstergesi.
Şu ana kadar hayata geçirdiğiniz ve ileride gerçekleştirmek istediğiniz projelerden bahseder misiniz?
Sofra/Compass Group Türkiye olarak tarladaki ürününü hak ettiği fiyata satmakta zorlanan çiftçileri sevindirecek bir karara imza attık. 2015 yılında 500 milyon TL’lik gıda alımı yapan şirket anlaşmalı platformlar vasıtasıyla meyve ve sebzeyi doğrudan çiftçiden almaya başladık. Bu kararla hem çiftçiye destek olduğumuzu hem de kendi maliyetlerimizi dengelediğimizi söyleyebilirim. Türkiye’nin dört bir yanındaki çiftçilerle anlaşma yaparak daha tarladayken ürünlerini alma garantisi verdik. Anlaştığımız çiftçiler tarlalarını Sofra/Compass Group Türkiye için ekiyor. Biz de onlara gerekli desteği sağlıyoruz. Ürün alma garantisi veriyoruz ve ödeme planları yapıyoruz. İsteyen üreticiye ön ödeme yapıyoruz ve böylece gerekli tohumu ve gübreyi almalarını sağlıyoruz. Tohumun tarlaya atılmasından ürünün mutfaklarımıza gelişine kadar her aşamada çiftçiye destek oluyoruz. Çiftçi de böylelikle ürünümü kime satacağım, kaça satacağım endişesinden de kurtuluyor. Şimdiye kadar bu platformlar vasıtasıyla 450 çiftçiyle anlaşmalı üretim yaptık. Türkiye’nin dört bir yanındaki çiftçilerden alınan meyve ve sebzeler lojistik partnerimizin 6 deposunda toplanıyor. Yılda 500 milyon TL’lik gıda alımı yapıyoruz. Sebze ve meyve ile başladığımız doğrudan gıda alımını kademeli olarak diğer ürün gruplarında da uygulayacağız. Gıda fiyatları ciddi oranda artmıştı. Bu duruma yönelik tedbir almamız gerekiyordu ve tarladan ürünü almamız en doğru yöntemdi. Çiftçi ile anlaştığımız için aracı sayısı düştü. Çiftçi ürününü hak ettiği fiyata ve alım garantisi ile satıyor. Biz de maliyetlerimizi kontrol altına aldık. Dolayısıyla rekabet gücümüz arttı. Bu durum elbette müşterilerimize de olumlu yönde yansıyor.
2016 yılı sizin için nasıl geçti? Yeni yıl ile birlikte, Sofra Compass Group birtakım yeniliklere imza atacak mı?
Başarılı bir yıl geçirdiğimizi söyleyebilirim. Londra’da bir araya gelen Compass Group Avrupa Bölge Liderlik Ekipleri toplantısında Türkiye, ‘’Yılın En Başarılı Ülkesi’’ seçildi. Bu bizim için çok gurur verici.
2016 yılında toplu yemek hizmetinde geçtiğimiz yıla göre %10, destek hizmetlerinde ise %23 büyüme kaydettik. Toplu yemek hizmetlerinden aldığı %20’lik pay ile en hızlı büyümeyi gerçekleştiren eğitim sektörü oldu. Bu sektörü öne çıkartan, anaokulundan üniversiteye kadar hizmet veren tüm Eğitim Kurumları oldu. Destek hizmetlerde ise iş merkezleri ve fabrikalar en fazla payı alanlar olarak dikkat çekti.
2017 için beklentilerimiz pozitif. Son 8 yıldır, global olarak her yıl çift haneli büyüyen bir grubuz. Türkiye’de 5 büyük merkezi üretim tesisi ile 1.200’e yakın mutfağı olan şirketimizin 2017 projeksiyonuna baktığımızda 1,4 milyar TL’lik ciro ve yine çift haneli büyüme hedefliyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz neler?
2017 yılında teknolojik anlamda da büyük yatırımlar yapıyor olacağız. Bu anlamda temizlik hizmetleri sunan markamız Eurest Services ile ilgili olarak ciddi çalışmalarımız var. Eurest Services ile 5000’i aşkın kadromuzla birbirinden farklı sektörlerdeki kurumlara temizlik hizmeti sağlıyoruz. Fabrikalar, plazalar, iş merkezleri, AVM, hastane, okullara hizmet veriyoruz. Günlük ofis temizliğinden endüstriyel teknik temizliğe kadar uzanan geniş bir yelpazede temizlik hizmetlerimizi sunuyoruz. 81 ilde yaklaşık 1200’e yakın projemiz var. Bu projelerle Türkiye’nin her yerindeyiz.
Müşterilerimize özel çözümler geliştirmeden önce işletmelerin ihtiyaçlarını ve hizmetin verileceği sahayı değerlendirmeye zaman ayırıyoruz. Uzmanlarımız, bu değerlendirme sonucunda kaliteli ve ihtiyaca uygun maliyetli temizlik programları sağlamak amacıyla yöntem, ekipman ve çalışma programları öneriyor. Süreçlerini ve maliyet optimizasyonunu bir araya getiren, Cleanovate sistemini kullanmaktayız.Bu sistemle Hizmet Sözleşmelerine (SLA) uygun ,çalışma performansını belgeleyerek (KPI) ları esas alarak, müşterilerimize profesyonel bir temizlik konsepti sağlıyoruz. Eurest Services,   sürdürülebilir ve yüksek kaliteye sahip hizmetlerini sunmayı amaçlamaktadır. Kullanmakta olduğumuz bu sistem ile nerede olursak olalım her zaman hizmet verdiğimiz lokasyonlar hakkindaki tüm bilgilere müşterilerimizle birlikte ulaşmamızı sağlamaktadır. Bu sistem sayesinde;
Kalite Kontrollerimizi basit bir sekilde yapabiliyoruz. Internete bağlanabilen tüm cihazlarla cleanovate sistemi üzerinden ulaşabiliyoruz. Tüm barcodları cleanovate sistemi üzerinden seçip üretebiliyoruz.
Şikayetler, bildirimler, kalite kontrol, makine envanteri, makine durum ve giderleri, mesai saatleri ve detayları, temizlik mıntıka planlaması, temizlik giderleri, özel görevler, nominal ve gerçek temizleme aralığı gibi tüm verileri bu sistem üzerinden takip edilip, raporlayabiliyoruz. Bu sisteme daha fazla bilgi ekleyip, istemediğimiz bilgileri çıkarabiliyoruz, yani hizmet verdiğimiz projelerin konseptine ve gerekliliğine göre sistemi ayarlayabiliyoruz.

Özellikle büyük tesislerde kullanılan temizlik makinelerinin daha akıllı olmalarıyla ilgili projelerimiz var. Bunlar insansız çalışan, otomatik belli periyodlarla kendi hareket eden, temizliği kendi yapan ve yine başladığı istasyona geri dönen makinelerle ilgili operasyonlarımızı desteklemeyi planlıyoruz. Bunula ilgili olarak tedarikçilerle işbirliği içerisindeyiz. Hijyen ve günlük operasyon kontrolü amacıyla yine teknolojik bir yatırım yapma hedefimiz var. Alan ve nokta kontrollerini akıllı telefon teknolojisiyle kontrol ediyor olacağız. Bu proje ile büyük tesislerde, hem çalışan personel verimini artırmak hem de yönetim kadrolarımızın operasyon üzerindeki yetkinliğini artırmayı planlıyoruz.
CLEANER MAGAZINE

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder